TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • Français
  • español, castellano
  • Türkiye’nin Yaylaları

    GİRİŞ

    Türkiye Coğrafyasına Genel Bakış

    • Türkiye, ortalama 1130 metre rakımlı bir yayla ülkesidir.
    • Anadolu'nun ortalama rakımı 500 metrenin üzerindedir ve bu sayı, diğer birçok kıtadan daha yüksektir.
    • Anadolu, Büyük Alp-Himalaya dağ kuşağının bir parçasıdır.
    • Anadolu'daki dağların çoğunluğu doğu-batı yönünde uzanır.
    • Anadolu'da iki önemli sıradağ yer alır:
    • Kuzey Anadolu Dağları ülkenin kuzeyinde, Karadeniz boyunca;
    • Toros Dağları ise ülkenin güneyinde, Akdeniz'e paralel bir şekilde uzanır.
    • Kuzey Anadolu Dağları'nın yüksekliği doğuya doğru artar ve sıradağın en yüksek noktası, Kaçkar Dağı'nın zirvesidir. (3.937 m)
    • Toros Dağları, Aladağlar tarafında 3,734 metreye kadar yükselir. Bu yüksek bölgelerde ağırlıklı olarak kireçtaşlarından oluşan mağaralar, yeraltı dereleri ve çukurlar vardır.
    • Anadolu'nun en yüksek noktası, 5,165 metre rakımla Ağrı Dağı'nın zirvesidir.
    • İç Anadolu'nun uçsuz bucaksız platosu, modern Türkiye'nin kalbidir. Ankara, Konya, Karaman, Kahramanmaraş, Sivas ve Amasya ile sınırlanan İç Anadolu platosu (1000 ila 2000 metre rakım), Kapadokya'nın eşsiz ay manzaralı peribacalarının yanı sıra 3000 yıl önce Hititler tarafından kurulan şehirlere de ev sahipliği yapar.

    Plato ve Yaylaların Türk Kültüründeki Önemi

    • Plato ya da diğer adıyla yayla, Türk kültüründe çok önemli bir yer tutar.
    • Başta Akdeniz ve Karadeniz olmak üzere Türkiye'nin birçok bölgesinde pek çok insan, yaz aylarında sıcaktan kaçmak veya hayvanlarına taze otlak bulmak için yaylalarına göç ederdi.
    • Sıcak Akdeniz ikliminde, bu yıllık yolculuk haziran ortasında gerçekleşir ve köylüler eylül ayı sonuna kadar kıyıya dönmezlerdi. Bazı yaşlı insanlar yaylalardaki ikinci evlerine hâlâ gitmeye devam ediyorlar ancak bu uygulama, turizm işlerine bakmak için sahilde kalan genç nesil arasında devam etmiyor.
    • Yazın gelmesiyle birlikte Türkiye'nin dört bir yanındaki köylerde aileler serin yazlık meralardaki yazlıklarına taşınmaya başlarlardı. Dağlardaki yamaçlarda, yüksek rakımlarda yer alan yaylalar, sıcak aylarda farklı bir yaşam temposu sağlayarak koyun, keçi ve sığır sürüleri için yeterli otlatmayı sağlardı.
    • Bazı bölgelerde, örneğin Karadeniz Bölgesi'nde, yazlık yerleşimler kalıcı yapılardan oluşuyordu, her aile her yıl kendi ahşap dağ evlerine taşınırdı.
    • Yaz ayları için gerekli olan her şey, çok fazla planlama ve organizasyon gerektirecek bir şekilde yaylalara taşınırdı. Giysiler, mobilyalar, yemek pişirme gereçleri ve yatak takımlarının hepsi paketlenir ve uzak dağlık bölgelere yapılacak uzun yolculuk için arabalara, kamyonlara ya da hayvanlara yüklenirdi. Sığır, koyun ve keçi sürüleri, genç erkeklerin rehberliğinde yaya olarak yaylalara ulaşırdı. Her köy yaylalarda kendi alanına sahipti.
    • Yayladaki insanlar akşamları geleneksel şarkıları söylemek, halk müziği ve danslarının tadını çıkarmak, fıkraları ve uzun hikayeleri anlatmak için bir araya geldi. Yaylanın yaşam kalitesinin cazibesi köy geleneğinde öylesine bir yere sahipti ki, geçimini çiftçilikle sağlamayanlar bile her yıl yaylaya göç ederdi.

    Yaylalar ve Yayla Turizmi

    • Günümüzde yaylalar her şeyden uzaklaşmak için harika yerler! Yaylada zaman geçirmek, özellikle dinlenmek ve doğanın keyfini çıkarmak için harika bir seçenek. Her sabah, çevredeki manzaraların huzur ve kalp durduran ihtişamına hoş bir şekilde şaşırarak uyanırsınız. İlgi alanınız ne olursa olsun - kelebekler, kır çiçekleri, kuşlar veya diğer hayvanlar - engebeli çayırlarda ve çam ormanlarında rahatça yürümek, şehir hayatından sizi uzaklaştırır ve size hoş bir değişiklik yaşatır. Işık kirliliğinin olmadığı bir ortamda yıldızları seyretmenin tadı ve anlamı bambaşkadır!
    • Daha aktif bir tatil isteyenler için yaylalar daha hareketli aktiviteler de sunabilir. Geniş çayırlarda trekking yapmayı veya dağlara tırmanmayı deneyebilirsiniz. Karadeniz'in bazı yaylalarından geçen akarsular üzerinde rafting yapmak da mümkündür.
    • Akşamları yaylanın dinginliğinin ve bölgenin doğal tatlarının keyfini çıkarabilirsiniz. Taze süt, peynir, bal, tereyağı, ekmek, sıcak yoğurt çorbası, besleyici güveçler ve en sofistike damaklara bile hitap eden buğday yemekleri... Ve sonra ateşin, şarkıların ve uzun masalların eşliğinde gününüzü tamamlayın!